TZYMB

Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği

Ülkü-Tek Genel Kurulu Yapıldı…

Ülküm Teknik Elemenlar Derneği 6. Olağan Genel Kurulu 24 Haziran 2006 Cumartesi günü TOBB Konferans Salonunda yapıldı. Genel kurula, Birliğimizi temsilen Yönetim Kurulu Başkanı Dr.Ahmet ERDURMUŞ, Başkan Vekili Osman KABACAOĞLU ve Mali Muhasip Ahmet Refik YILDIRIM katıldılar. Ülkü-Tek Genel Başkanı Ekrem AKSOY yaptığı konuşmada Türkiye'nin çok zor bir dönemden geçtiğini belirterek, merkezinde Türk Dünyasının bulunduğu bu coğrafyada rahat ve ucuz bir sömürge alanı oluşturmaya çalışan emperyalizmin, etrafımızda yaygınlaştırmaya ve alevlendirmeye çalıştığı çatışma dinamiklerini yapay olarak Türkiye’de de oluşturmak istemekte olduğunu bu tehlikeli süreçte Türk milletinin devletinin millilikten, vatanının üniterlikten uzaklaştırılmakta olduğunu ifade etti.


 


 


Ülkü-Tek Genel Başkanı Ekrem AKSOY’un Genel Kurulda yapmış olduğu konuşma;


Değerli Dava Arkadaşlarım, Saygı Değer Misafirlerimiz;


Bugün Türkiye çok zor bir dönemden geçmektedir. Merkezinde Türk Dünyasının bulunduğu bu coğrafyada rahat ve ucuz bir sömürge alanı oluşturmaya çalışan emperyalizm, etrafımızda yaygınlaştırmaya ve alevlendirmeye çalıştığı çatışma dinamiklerini yapay olarak Türkiye’de de oluşturmak istemekte, ülkemizde kanlı bir iç çatışmanın fitilini ateşlemeye çalışmaktadır.


 


Küresel kapitalist emperyalizm, dünyanın enerji deposu durumundaki bu bölgede yaşayan insanlar arasındaki etnik ve inanç farklılıklarını kaşıyarak derinleştirmekte, milli devletleri parçalamakta, iç ayaklanmalar çıkarmakta hatta işgal edip kan dökmekte, korku ve yıldırma taktiklerini devreye sokmaktadır.


 


Bölgesel ve küresel dinamiklerin kesişme noktasında bulunan Türkiye, bugün tarihin en ciddi “var olma yok olma” sorunuyla karşı karşıyadır. Bu tehlikeli süreçte Türk milletinin devleti millilikten, vatanı üniterlikten uzaklaştırmakta, milli ordu hırpalanmakta, milli ekonomi bitirilmekte, ülke parsel parsel satışa sunulmakta, AB dayatmalarıyla bir gecede çıkarılan yasalarla yapay azınlıklar üretilmekte. Kısacası bugün şehit kanlarıyla yoğrulmuş ülkemizde, Türkiye’mizde kurumlar arası çatışmalarla bir kaos ortamı yaratılmaktadır.  


 


Türkiye kötü yönetilmektedir. AB sevdası uğruna ülkenin direnç noktaları birer birer zaafa uğratılmaktadır. Dış politikamız AB ve ABD ye, ekonomimiz IMF ye havale edilmiş; bunların talimatlarıyla kanunlar çıkarılmış ve ülkemiz bir sömürge ülkesi haline dönüştürülmüştür. Özelleştirme adı altında bu ülkenin milli varlıkları, stratejik kurumları yabancılara satılmakta milli ekonomimiz yok edilmektedir.


 


Bugün ülkemizde 60 milyar dolar sıcak para dolaşmaktadır. Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için böyle durumlar tehlikeli sonuçlar doğurmaktadır. Bunun örneklerini yaşamış bir ülkeyiz. Türkiye yabancılar için paradan para kazanmak için adeta bir cennet haline getirilmiştir. Borsanın % 60, finans sektörünün yani bankacılık sektörünün neredeyse % 50’si  yabancıların kontrolüne girmiştir. Bu durumda milli sermayeden bahsedilebilir mi?


 


Uygulanan yanlış ekonomik politikalar sonucu ithalat artmış, cari açık Cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamına ulaşmış, yerli sanayicimiz ve özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler rekabet edemez duruma gelmiştir. Bütün bu olumsuz gelişmeler sonucu işletmeler kapılarına kilit vurmakta ve işsizlik her geçen gün artmaktadır. Maalesef Türkiye bir sosyal patlamanın eşiğine getirilmiştir. Asgari ücretin 450 YTL olduğu ülkemizde açlık sınırı 600 YTL ‘ yi geçmiş, yoksulluk sınırı ise son araştırmalarda 1.800 YTL’ dir. Bugün teknik elemanlar aldıkları ücretle yoksulluk sınırının altına itilmiştir.


 


Türkiye’nin en büyük problemlerinden biri olan yoksuzluk bugün had safhaya ulaşmıştır. Yolsuzlukların önüne geçmek için 57. Hükümet tarafından çıkarılan Kamu İhale Yasası son 3 yıl içerisinde 7-8 defa değiştirilmiştir.


Dünyanın kendi kendine yeten sayılı ülkelerinden biri olan ülkemizde tarım AB dayatmaları ile yok edilmekte, tarım ürünleri ihraç eden bir ülke olmaktan çıkıp, tarım ürünleri ithal eden bir ülke konumuna getirilmiştir. Çünkü AB’ nin de istediği budur.


 


Devlet yönetmek ciddi bir iştir. Ancak son üç yıl içerisinde devlet memurları bizden olanlar olmayanlar diye ayrıma tabi tutulmuş, kendinden olmayanlar sürgünlere, psikolojik işkencelere ve çeşitli cezalara maruz bırakılmıştır. Ehil olmayan insanlar görevlere getirilmiş, ehil olanlar ise zenci diye itilmiştir. Milliyetçi vatansever insanlar kıyıma uğramıştır.


        


Bu millet mazlum bir millettir. Bu milletin, tarih boyunca iç ve dış düşmanları hep olmuştur. Bundan sonrada olacaktır.


 


Ancak; yaşatmak ve yükseltmek için bizlere emanet edilen Cumhuriyetimizi, Türk milletinin devletiyle vatanıyla hür ve bağımsız olarak kıyamete kadar yaşatılması ülküsü doğrultusunda her koşulda ve ortamda yılmadan yıkılmadan savunmaya devam edeceğimizi dost ve düşmanlarımız iyi bilsinler.


 


Bütün bu gelişmeler göstermektedir ki Türk Milliyetçileri, vatanseverler şapkalarını önlerine koyup düşünmeliler; gün içe dönük kısır çekişmelerle zaman kaybedilecek gün değildir. Gün birlik ve beraberlik günüdür. Gün Türk Milliyetçilerinin iktidar olma ülkeyi yönetme, kötü gidişe dur deme günüdür. Öyleyse gelin her şeyi bir kenara bırakalım ve Milliyetçi Hareketin iktidarı için var gücümüzle çalışalım.       


 


Tanrı Türkü korusun ve yüceltsin…


 


Bu arada yeni Yönetim Kurul şu şekilde oluşmuştur.


 




















Ekrem AKSOY


Genel Başkan


Hayrettin BACANLI


Genel Başkan V.


Semih ÇEYİZ


Genel Sekreter


Fatih KÜÇÜK


Muhasip


Doğan YILDIZ


2024 - TZYMB © Her Hakkı Saklıdır..

Gizlilik ve Çerezler: Bu sitede çerez kullanılmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek bunların kullanımını kabul edersiniz.
Çerezlerin nasıl kontrol edileceği dahil, daha fazla bilgi edinmek için buraya bakın: Çerez Politikası