TZYMB

Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği

TARIMIN GELİŞMESİ İÇİN ÖNCE TARIMSAL ARAŞTIRMALARI GELİŞTİRMELİYİZ…

“Tarımsal Araştırmaların Dünü, Bugünü ve Geleceği” konulu sohbet toplantımız 8 Aralık 2007 tarihinde Birliğimiz Prof.Dr.Orhan DÜZGÜNEŞ Toplantı Salonunda yapıldı. Tarımsal Araştırmaların tarihçesi, teşkilat yapısı, sorunları, popüler tarımsal konularda yapılan çalışmalar ve hedeflerin ele alındığı toplantıda Ziraat Yüksek Mühendisi Bayram ÖZDEMİR ve Ziraat Mühendisi Sevinç KARABAK konuyla ilgili bir sunum yaptılar. Toplantıda konuşan Birlik Başkanı Dr. Ahmet ERDURMUŞ;"Ülkemiz Tarımının gelişmesinde Tarımsal araştırmaların önemi her zaman çok büyük olmuştur. O nedenle tarımsal araştırmaların ihmali diye bir şey olamaz, olmamalı. Tam aksine tarımın gelişmesi için önce tarımsal araştırmaları geliştirmeliyiz." diye konuştu.



 


 


“Tarımsal Araştırmaların Dünü, Bugünü ve Geleceği” konulu sohbet toplantımız 8 Aralık 2007 tarihinde Birliğimiz Prof.Dr.Orhan DÜZGÜNEŞ Toplantı Salonunda yapıldı. Toplantıda konuşan Birlik Başkanı Dr. Ahmet ERDURMUŞ; “Ülkemiz Tarımının gelişmesinde Tarımsal araştırmaların önemi her zaman çok büyük olmuştur. Günümüzde ARGE diye tabir edilen araştırma geliştirme çalışmaları bırakınız büyük işletmeleri, sıradan işletmelerde bile kurulmaya ve benimsenmeye başlamıştır. Yani araştırma çalışmalarının önemi artık herkes tarafından anlaşılmış bulunmaktadır. O nedenle tarımsal araştırmaların ihmali diye bir şey olamaz, olmamalı. Tam aksine tarımın gelişmesi için önce tarımsal araştırmaları geliştirmeliyiz.” dedi.


Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar eski genel müdürlerinden Alparslan Pehlivantürk ve Gürbüz Mızrak da görüşleriyle katkıda bulundular. Yapılan görüş ve tartışmalarda; Türkiye’de tarımsal araştırmaların artık devlete yük değil kendi kendine yetecek düzeye geldiği belirtildi. Buna karşın Ülkemizde özel araştırmaların dünyada olduğu gibi henüz gelişmediği bu amaçla özel araştırmaların teşvik edilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca araştırma ihtiyacının üstten aşağıya doğru değil, aşağıdan yukarıya doğru bir süreç izlemesi gerektiği, yani uygulamada ortaya çıkan ihtiyaçlara ve sorunlara yönelik bir araştırma sürecinin yaşanması gerektiği belirtildi. Ülkemizde araştırmacı-yayımcı-üretici arasındaki bağın zayıf olması nedeniyle araştırma sonuçları üreticiye yeterince ulaşamamasının araştırma sonuçlarından beklenen faydanın sağlanamadığının belirtildiği toplantıda bu soruna acil çözüm getirilmesi istenmiştir. Araştırma sonuçlarının kullanılmasının bir bedelinin olması gerektiğinin vurgulandığı toplantıda araştırmacılara tanınan laboratuvar ve uygulama tarlası vb. imkanların yetersizliği, araştırmacı haklarına yönelik yeterli çalışmaların yapılmadığı, verilen hakların da henüz işlerlik kazanmadığı belirtilmiştir.  


 


TÜRKİYE’DE TARIMSAL ARAŞTIRMALAR…


Araştırmaların bugünkü durumunu tartışabilmek için tarihsel gelişimini incelemek gerekir. Osmanlı İmparatorluğu Döneminde kurulan ilk enstitü İpek Böcekçiliği Araştırma Enstitüsüdür.  1888 yılında Fransızlar tarafından Bursa’da kurulmuştur. Bugünkü Pendik Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü 1894’te Bakteriyolojihane-ı Osmani adıyla bakteriyoloji Laboratuvarı olarak açılmıştır.


Cumhuriyet döneminde Tarımsal Araştırmalar 1925 yılını baz alırsak 80 yıllık bir geçmişe sahiptir. Araştırma, Geliştirme çalışmalar Cumhuriyet dönemiyle birlikte başlamıştır. Asıl amaç 1930’lu yıllarda üreticilerin nitelikli tohum ve üretim materyali gereksinimlerini karşılamak üzere tohum ıslah ve deneme istasyonları açılmıştır. Tarımsal araştırma yapan kuruluşların gelişimi büyük ölçüde 1950 – 1970 döneminde gerçekleşmiştir. Bu dönem aynı zamanda dünyada tarımsal üretimin önemli değişmeler ve olağanüstü gelişmeler gösterdiği bir dönemdir. 1980’li yıllarda tarımsal araştırma kuruluşlarının yeniden yapılandırılması konusunda bazı adımlar atılmış, Tarım Bakanlığı’na bağlı araştırma kurumlarının yeniden yapılandırılması amacıyla bir reorganizasyon projesi uygulamaya konulmuştur. Ancak bu araştırma kuruluşları için hedefler belirlenemediği, araştırma altyapısının yeterince desteklenmediği, kısacası konu bütüncül bir yaklaşımla ele alınamadığı için reorganizasyon projesi başarıya ulaşamamıştır. 1980’li yıllarda Dünya Bankası desteği ile uygulanan “Tarımsal Yayım ve Uygulamalı Araştırma Projesi (TUYAP) ve yine Dünya Bankası desteği ile 1990’lı yıllarda uygulanan Nadas Alanlarının Daraltılması (NAD) Projesi ve  Tarımsal Araştırma Projesi (TAP) araştırma kurumlarına bir canlılık getirmişse de, beklenen başarıya ulaşılamamıştır. 1995 – 2003 yılları arasında birçok revizyon ve değişiklik çalışmaları olmuşsa da bürokratik ve siyasi engeller aşılamadığı için sonuç alınamamıştır. Ancak bu çalışmalar içinde en çarpıcı, çözümleyici, araştırmanın doğasına ve ruhuna uygun olanı TUBİTAK’a BTYK’nın hazırlattığı rapordur. İleriye yönelik araştırma kuruluşlarını geliştirebilecek ve günün ihtiyaçlarına cevap verecek  bir düzenlemeyi öngörse de bürokratik engelleri aşamadı.


Sonuç olarak ileriye yönelik bilim ve teknolojiyi takip edip  uygulamaya aktarmada Tarımsal Araştırmaların daha etkin olmasını istiyorsak öncelikle tarımsal araştırmalara ayrılan kaynakları attırmak ve kullanımını kolaylaştırmak. Araştırma sistemimizde yer alan Üniversiteler, TAGEM’e bağlı enstitüler ve araştırma yapan diğer kuruluşlar arasındaki iletişin ve bilgi alış verişi artırılmalı, eksikliği görülen alanlarda birbirlerini destekler hale getirilmelidir. Araştırıcıların kendilerini geliştirebilmeleri için gerekli eğitimler verilmeli. Araştırıcıların sürekli kendilerini geliştirmeleri için yurtiçi ve yurtdışı olanaklar geliştirilmelidir. Araştırma personeline sağlanacak çalışma ortamı, imkanlar, şartlar, en az ücret kadar önemli ve anlamlıdır. Araştırma bulgularının hızla uygulamaya verilmesi, ürüne veya teknoloji dönüştürülmesi tarımsal yenilikler sistemi açısından son derece önemlidir. Bu faaliyetler yayım organizasyonları ile kısa sürede uygulayıcıya anlatılmalı, ileriye yönelik projelerde yayım ayağı da proje ile yürürse teknolojilerin benimsenmesi daha hızlı olur. Tarımsal Araştırmalarda araştırma bulguları uygulamaya verildikten sonra, belirli yayım süreci sonunda belirli dönemler de etki değerlendirilmesi yapılması Tarımsal Araştırma sisteminin geliştirilmesi açısından zorunlu görülmektedir.


Özetle idarî-malî-bilimsel özerkliğe sahip bir araştırma modeline ihtiyaç vardır. En kısa sürede gerekli düzenlemeleri yaparak adım adım daha geniş hareket alanı olan bir yapıya ihtiyaç vardır.