TZYMB

Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği

TARIM BAKANLIĞI ARAZİLERİ HAKKINDA BASIN AÇIKLAMASI

TÜRK ZİRAAT YÜKSEK MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ BASIN AÇIKLAMASI

Bilindiği üzere geçtiğimiz günlerde Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü arazinin kamu yararı gerekçesi ile rezerv arazi olarak belirlenerek TOKİ’ye devredileceği haberleri çıkmıştır. Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Konya Şubesi konuyla ilişkin bir basın açıklaması yapmış ve Bahri Dağdaş’ın Tarımsal Üretime ve Ar-ge’ye yaptığı katkıyı dile getirerek “ Bahri Dağdaş Kapatılmasın” demişti.

Birliğimizin aldığı haberlere göre Ankara Toprak Gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü de aynı sıkıntıyı yaşanmaktadır.  Ankara Toprak Gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü 1954 tarihinde kurulmuş, “Türkiye topraklarının etüdü, sınıflandırılması ve haritalanması; toprak, gübre, su ve bitki analizleri; toprakların sulama bakımından elverişlilik derecelerinin tespiti ile tuzluluk, alkalilik ve ıslahı; toprak verimliliğinin korunması ve topraktan en uygun bir şekilde faydalanılması konularında çalışmalar yapmak” amacıyla bugün Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışan köklü bir kuruluştur. Daha önce de Enstitü bünyesinde görev yapan Ilgaz Dağı Milli Parkı Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynaklar Araştırma ve Eğitim Merkezi,  Yangın Eğitim Merkezi olarak kullanılmak üzere demirbaş kayıtları ile birlikte kullanım ve yönetimi Orman Genel Müdürlüğüne  devredilmişti. Son olarak Enstitünün gübre doz denemelerini, yeni organik ve kimyasal gübrelerin denemelerini, tarımsal sulama sistemleri denemelerini ve iklim değişikliği senaryolarına göre düzenlenen projeleri yürüttüğü Kahraman Kazan İlçesi sınırları içerisinde bulunan Sarayköy Araştırma ve Uygulama İstasyonu’nun rezerv yapı alanı belirlenmek suretiyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığına devredilmiştir. Hatta Enstitü Müdürlüğünün hizmet binasını ivedi bir biçimde boşaltması istenmiş, idari binasının büyük bir kısmına TOKİ yetkilileri yerleşmiştir. Üzerinde birçok gübre ve sulama projesinin yürütüldüğü, 100 dekara yakın arazi “Rezerv Yapı Alanı” olarak belirlenip, Toplu Konut İdaresi Başkanlığına devredilmiştir. Türkiye’de yetiştirilen ürünlerin büyük kısmının bitki besin elementlerinin ihtiyaçlarının son 50 senedir belirlendiği, hangi ürünün ne kadar gübreyle optimum düzeyde gelişim sağladığının ortaya konduğu, hangi ürüne ne kadar ve ne sistemle sulama suyu verilmesi gerektiği tespit edildiği arazi ne yazık ki Tarım ve Orman Bakanlığı’nın elinden çıkmıştır. Üstelik Sarayköy Uygulama ve Araştırma İstasyonunda kamu kaynaklarıyla yürütülen ve parası Devlet kasasından karşılanan projeler ise “kamu yararı” gözetilerek rafa kaldırılmıştır.

Hal böyle iken Tarım ve Orman Bakanlığı arazilerinin ve Türkiye’deki tarımsal arazilerin bu tarz yapılaşmalar uğruna yok edilmesi bizleri derinden yaralamaktadır. Tarımın ve tarımsal üretimin son yıllardaki çarşı pazar fiyatlarında meydana gelen astronomik artışlara rağmen öneminin yeteri kadar anlaşılmadığını fark etmekteyiz. Dolayısıyla Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği olarak Türkiye’de bulunan tarım yapılabilecek bütün tarımsal arazilerin korunması hususundaki tavrımız net olup, yetkilileri bu yanlışlardan dönmeye davet ediyoruz.

TÜRK ZİRAAT YÜKSEK MÜHENDİSLERİ BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU ADINA

GENEL BAŞKAN MEHMET ALİ ÜNAL