TZYMB

Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği

PROF. DR.ÇİFTÇİ; “YÜKSEK ZİRAAT ENSTİTÜSÜ ÜLKEDE BİLİMSEL ARAŞTIRMA VE ÖĞRETİM ALANINDA YENİ BİR ÇIĞIR AÇMIŞTIR.”

“Kuruluşunun 75.Yılında Yüksek Ziraat Enstitüsü” konulu sohbet toplantımızda bilgi sunan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Cemalettin Yaşar ÇİFTÇİ; “Yüksek Ziraat Enstitüsü; Ülkede bilimsel araştırma ve öğretim alanında yeni bir çığır açmış ve çağdaş anlamda yenilikler getirmiştir. İlk kez batı anlamında araştırma yapmak geleneğinin yerleşmesi, öğretim üyesi olacak gençlerin mutlaka doktora yapması zorunluluğunu getirilmesi, Yüksek Ziraat Enstitüsünde tam gün çalışma ilkesi ile Rektör ve Dekanların seçimle gelmesi bu yeniliklerden en önemlileridir.” dedi.Toplantıda konuşan Birlik Başkanı Dr. Ahmet ERDURMUŞ; “Türkiye I. İktisat Kongresi’nde alınan kararlar ışığında çeşitli bölgelerin zirai yapılarını ve özellikleri hakkında incelemeler yapmak amacıyla ziraat okulları açıldı ve buna kapsamda bir de Ankara' da "Yüksek Ziraat Enstitüsü" kuruldu. Savaş meydanlarında verilen mücadelenin iktisadi ayağının mutlaka teessüs ettirilmesi gerekmekteydi. Zira savaş alanlarında kazanılan zaferler ekonomik başarılarla taçlandırılmazlarsa gerçek başarı sayılamazlardı. İşte Kurtuluş Savaşımızın iktisadi kalkınma yönünü göstermesi bakımından Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün kurulması ayrı bir anlam taşımaktadır.” dedi.

 

 


CUMARTESİ SOHBETİ: KURULUŞUNUN 75.YILINDA YÜKSEK ZİRAAT ENSTİTÜSÜ..


“Kuruluşunun 75.Yılında Yüksek Ziraat Enstitüsü” konulu sohbet toplantımız 22 Mart 2008 Cumartesi Birliğimiz Prof.Dr.Orhan DÜZGÜNEŞ Toplantı Salonu’da yapıldı. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Cemalettin Yaşar ÇİFTÇİ’nin sunumlarıyla Yüksek Ziraat Enstitüsünün kuruluşu ve sonrasının konuşulduğu toplantı yoğun ilgi altında gerçekleştirilmiştir.


 


Toplantıda konuşan Birlik Başkanı Dr. Ahmet ERDURMUŞ; “İzmir’in kurtuluşundan sadece 5 ay sonra 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında yapılan Türk Milletinin tarih sayfalarına altın harflerle yazdırdığı bir destanın adı olan Kurtuluş Savaşının iktisadi yönünü göstermesi bakımından son derece önem taşıyan ve Türkiye I. İktisat Kongresi’nde alınan kararlar ışığında tarımda bilgili ve bilinçli teknisyenler yetiştirmek, çeşitli bölgelerin zirai yapılarını ve özellikleri hakkında incelemeler yapmak amacıyla ziraat okulları açıldı ve bir de Ankara’ da “Yüksek Ziraat Enstitüsü” kuruldu. Savaş meydanlarında verilen mücadelenin iktisadi ayağının mutlaka teessüs ettirilmesi gerekmekteydi. Zira savaş alanlarında kazanılan zaferler ekonomik başarılarla taçlandırılmazlarsa gerçek başarı sayılamazlardı. Türkiye tarım için elverişli ve büyük bir ülke olmasına karşın o günlerde temel ihtiyaç maddeleri bile ithal ediliyor, ülke topraklarının büyük bir kısmı işlenemiyor, tarımsal üretim konusunda yeterli bilgiye sahip yetişmiş eleman ve yeterli uzman bulunamıyordu. Bu şartlar ve halet-i ruhiye içerisinde Ülkemiz tarımsal kalkınmasının ilk tohumları yine Ankara’da atılıyordu. İşte Kurtuluş Savaşımızın iktisadi kalkınma yönünü göstermesi bakımından Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün kurulması ayrı bir anlam taşımaktadır.” dedi.


 


Prof.Dr. Cemalettin Yaşar ÇİFTÇİ ise; “Yüksek Ziraat Enstitüsü; Ülkede bilimsel araştırma ve öğretim alanında yeni bir çığır açmış ve çağdaş anlamda yenilikler getirmiştir. İlk kez batı anlamında araştırma yapmak geleneğinin yerleşmesi, öğretim üyesi olacak gençlerin mutlaka doktora yapması zorunluluğunu getirilmesi, Yüksek Ziraat Enstitüsünde tam gün çalışma ilkesi ile Rektör ve Dekanların seçimle gelmesi bu yeniliklerden en önemlileridir.” dedi.


 


 


Toplantıda Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün kuruluşu, idari yapısı, programları, rektörleri, ordinaryüs profesörleri, mezun olan ünlü kişiler ve bakanlar ile geçirdiği aşamalar hakkında bilgi sunan Prof Dr. ÇİFTÇİ; 1928 yılında o zamanki adıyla “Halkalı Ziraat Mekteb-i Âlisi” kapatılmış; öğrencileri “İstanbul Yüksek Orman Mektebi”ne nakledilmiştir. İktisat Vekâletinden ayrılan İstanbul’daki “Yüksek Baytar Mektebi” Maarif Vekâletine bağlanarak öğretime devam etmiştir. 10 Haziran 1933 tarihinde kabul edilen ve 20 Haziran 1933 tarihinde yayınlanan 2291 sayılı “Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü Kanunu” ile Yüksek Ziraat Enstitüsü kurulmuştur.” diye konuştu.  1928 yılında o zamanki adıyla “Halkalı Ziraat Mekteb-i Âlisi” kapatılmış; öğrencileri “İstanbul Yüksek Orman Mektebi”ne nakledilmiştir. İktisat Vekâletinden ayrılan İstanbul’daki “Yüksek Baytar Mektebi” Maarif Vekâletine bağlanarak öğretime devam etmiştir. 10 Haziran 1933 tarihinde kabul edilen ve 20 Haziran 1933 tarihinde yayınlanan 2291 sayılı “Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü Kanunu” ile Yüksek Ziraat Enstitüsü kurulmuştur.dedi. Prof Dr. ÇİFTÇİ; “ 2291 sayılı Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü kanununda Ziraat, Veteriner, Ziraat Sanatları ve Tabii İlimler Fakülteleri yer almışken 18.06.1934 tarihinde kabul edilen ve 25.06.1934 tarihinde yayınlanan 2524 sayılı Kanun ile Orman Fakültesi de Yüksek Ziraat Enstitüsü kapsamına alınmış ve fakülte sayısı beşe çıkmıştır. 26 Mayıs 1936 tarihinde kabul edilen ve 01 Haziran 1936 tarihinde yayınlanan 2984 sayılı “Konya Ovası Sulama İdaresi ile Yüksek Mühendis Mektebi ve Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsünün Müvazenei Umumiyeye Alınmasına Dair Kanun” ile Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün özerkliği kaldırılmıştır.” diye konuştu.   


 


 


Konuyla İlgili Notlar Aşağıdadır


 


İLK ZİRAAT MEKTEBİ (Ayamama)“Mektebi Ziraiyi Şahane”


1846 – Prof. Dr. Sait Tahsin TEKELİ, Prof. Dr. Akif KANSU


1847 – Yard. Doç. Dr. Sevtap KADIOĞLU


1848 – Prof. Dr. Turgut YAZICIOĞLU, Hadiye TUNCER, Ekrem ÜZÜMERİ, Ragıp Ziya MAĞDEN


 


Tıp Fakültesinden, FKB’de okuyan 28 Müslüman, 18 Hıristiyan toplam 46 öğrenci


Başöğretmen  Kirgor AĞATON            


Öğretmen Kevork İSTAMARCIYAN     


Müdür Elhaç Bekir Ağa                         


Fransızca Öğretmeni KARNEA           


3 sene sonra kapatıldı


 


Yüksek öğretim sayılabilecek düzeyde öğretim yaptıran iki okuldan Bursa Ziraat Mektebi ve Halkalı Ziraat Mektebi Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar faaliyetine devam etmiş, bu iki okuldan


 


“Halkalı Ziraat Mekteb-i Âlisi” mezunlarından birçok genç 1923 yılından başlayarak yurtdışına, özellikle Almanya’ya gönderilmiş; bu gençlere orada ileri bir öğretim görmek ve modern araştırma yöntemlerini tanımak olanağı sağlanmıştır.


 


İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif ERSOY Halkalı Mektebinin Baytar kısmından birincilikle mezun olmuş ve okulda öğretmenlik de yapmıştır.


 


 


Halkalı Ziraat Mektebi Ziraat kısmı; ilk mezunlarını, 1310 — 1311 (1894 — 1895) ders yılında 20 kişi olarak vermiştir.


 


Eğitim süresi, 4 seneye çıkarıldığı için okul 1311 – 1312  (1895 – 1896) ders yılı sonunda mezun vermemiştir.


 


Teknik ziraatın usul ve kaidelerini öğrenmek amacıyla ilk defa Fransa’ya 1843 yılında öğrenci gönderildi.


 


Bunu 1850 yılında, ikinci öğrenci kafilesi izlemiştir.


 


1899 yılında Fransa Hükümeti, Türkiye’den ziraat tahsili için 8 öğrenci istiyor.


 


Yüksek öğretim sayılabilecek düzeyde öğretim yaptıran iki okuldan Bursa Ziraat Mektebi ve Halkalı Ziraat Mektebi Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar faaliyetine devam etmiş, bu iki okuldan


 


“Halkalı Ziraat Mekteb-i Âlisi” mezunlarından birçok genç 1923 yılından başlayarak yurtdışına, özellikle Almanya’ya gönderilmiş; bu gençlere orada ileri bir öğretim görmek ve modern araştırma yöntemlerini tanımak olanağı sağlanmıştır.