TZYMB

Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği

MALİYE BAKANI UNAKITAN’A CEVAP…

Son yıllarda Devletimizi yönetme sorumluluğu taşıyan kişiler Cumhuriyetimizin ve demokrasinin asli unsuru ve yönetim yetkisinin gerçek sahibi olan Yüce Milletimizle alay eden bir üslupla sorumsuz beyanlarda bulunmaktadırlar. Ne yazık ki, askerlerimize, şehit ailelerine, çiftçilerimize, memurlarımıza, işsizlerimize reva görülen söylemlerden sonra şimdi de Ziraat Mühendisleri olarak bizlere aynı tavır gösterilmektedir. Gerçek şu ki; Tarım camiası ve Milletimiz kimin yatıp kimin çalıştığını, kimlerin hizmetkar, kimlerin “Kalem Efendisi” olduğunu çok iyi bilmekte ve takdir etmektedir.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, bir derneğin genel kurulu öncesinde yaptığı ve basına yansıyan konuşmasında, Ziraat Mühendisleri için aşağıdaki ifadeleri kullanmaktan çekinmemiştir.


Tarımda serbest piyasa koşulları oluşturulmalıdır. Böylece rekabet oluşacak ve bu da gelişimi beraberinde getirecektir… Onun dışında herkes yatıyor. Kaç tane ziraat mühendisi var. Kaç tanesi köylerde Allah aşkına. Kaç bin tane, hepsi kalem efendisi…


Haberin linki: (http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=6574033&tarih=2007-05-24)


Sayın Bakan;


Öncelikle; Devlet adamlığı ciddiyeti ile bağdaşmayan bir üslupla, içerik olarak çok çirkin ifadelerde bulunarak Ziraat Mühendislerini rencide eden beyanatlarınızı size iade ediyoruz.


Bu açıklamalarınızdan ötürü hiçbir karşılık beklemeden Türk Tarımına her şeyiyle hizmet eden Türk Ziraat Mühendisleri olarak sizi kınıyor ve Allah’a (c.c) havale ediyoruz.


Bundan böyle sizi çok iyi takip edeceğiz. Bize yaptığınız haksiz nitelemelerden ötürü hem bu dünyada hem öbür dünyada iki elimiz yakanızda olacaktır.


Türk Ziraat Mühendisleri olarak aşağıdaki hususları değerli kamuoyunun ve Maliye Bakanı Unakıtan’ın dikkatlerine sunarız…


Türk Ziraat Mühendisleri ve Tarım camiasının bir Maliye Bakanı’ndan öncelikli beklentisi; vergilerin adil bir şekilde toplandığı, gelirin adaletli bir şekilde dağıtıldığı, sosyal adalet anlayışı içerisinde toplumun barış ve huzur içerisinde yaşamasına yönelik uygulanabilirliği ve yaptırım gücü olan mali politikaları üretmeniz ve uygulamanızdır.


Sosyal barışın sağlanması adına memurlardan, işçilerden, küçük esnaflarımızdan hatta asgari ücretlilerden dahi vergiyi anında alırken, bazı şirketlerin vergilerinin affedilerek yetim hakkının gasp edilmesi değil, vergi alamadığınız zenginlerden de vergi alınmasına yönelik çalışmalar yaparak kamu gelirlerini artırmanızdır.


Türk çiftçisinin dünya ile rekabet edebilecek seviyeye ulaşması için Türk Tarımına ayrılan kaynağın bütçe içerisindeki payını artırmanızdır.


Tarımsal üretimden gıdaya, bitki sağlığından tarımsal desteklemelere, hayvancılıktan su ürünlerine kadar çok geniş alanda görevler üstlenmiş kamuda çalışan Ziraat Mühendisleri sizin hükümetiniz tarafından uygulanan politikalarla asli görevleri olan tarımsal yayım ve demonstrasyonları yapamamaktadır. Sizden beklenen tarım teşkilatı ile çiftçi arasındaki bağın güçlenmesi  için kamuda talep edilen Ziraat Mühendisi, Ziraat Teknikeri ve Ziraat Teknisyenlerinin istihdamına yönelik kadroların ihdası ile Ziraat Mühendisliği disiplinine uygun istihdam politikaları geliştirmenizdir.


Sadece siyasi amaç ve kaygılarla başlatılan bir proje kapsamında 2500 sözleşmeli mühendis veya veteriner tecrübe kazanmadan çiftçiyle baş başa kalmak zorunda bırakılarak köylere gönderilmiştir. Atamalarda bu meslektaşlarımızın eş durumları bile hiç dikkate alınmamış olup aileler bölünmüştür. Sizden beklenilen geçmişte uygulanan bu tip projeleri yeni bir şey gibi topluma sunmak değil daha gerçekçi projeler üretmenizdir.


Kamuda çalışan Ziraat Mühendisleri gece-gündüz demeden Anadolu’nun her köşesinde köy köy mezra mezra dolaşarak Türk çiftçisine hizmet götürme derdindeyken bu nitelemeleri kesinlikle hak etmemektedirler. Yaz kış mesai mefhumu tanımadan arazi şartlarında görevlerini yerine getirmeye çalışan Ziraat Mühendislerinin bırakın fazla mesai ödemelerini, yasal hakları olan seyyar görev tazminatı ödemeleri bile Maliye Bakanlığının adam/gün uygulaması nedeniyle yapılamamaktadır. Uygulanan tarımsal projelerde kamu kesiminde görevli tüm Ziraat Mühendisleri çalışıyorken “Büyük Proje Tazminatı” adı altında onlara yapılan ödemeler kurumda görevli Mühendislerin ancak % 10’una yapılabilmektedir. Diğer yandan Tarım İl Müdürlükleri ve diğer tarımsal kuruluşlarda Döner Sermaye İşletmeleri karlarından Tarım Bakanlığı merkez teşkilatı çalışanları katkıda bulunmalarına rağmen yararlanamamakta ancak hiçbir katkıları olmamasına rağmen Maliye Bakanlığı pay almaktadır. Size düşen görev Ziraat Mühendislerinin yasal haklarının iade edilmesi, bu adaletsizliklerin giderilerek iş barışına katkıda bulunmanızdır.


Türk tarımcıları bu ülkede güzel çalışmalar yapmışlardır. Dünyanın neresinde yeni bir teknik geliştirilmişse, tarımsal bir gelişme var ise, çok defa o gelişme eş zamanlı olarak ülkemize de kazandırılmıştır. Ülkemiz insanı aç ve açık bırakılmamıştır. Nüfusun artışına eşdeğer ve hatta daha üzerinde üretim yapılarak, toplumumuzun ihtiyaçları karşılanmıştır. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında 13 milyon olan nüfusu ancak besleyen Türkiye, bu gün 73 milyonu besleyebiliyorsa bu eleştirdiğiniz ziraat mühendisleri sayesinde olmuştur. Sizden istenilen bu meslek mensuplarına laf söylemeden önce bin kere düşünmenizdir.


Tarım camiasının ve Türk Kamuoyunun sizden beklediği Ülkenin 80 yıldır elde ettiği ekonomik kazanımlarını “babalar gibi satmak” suretiyle elden çıkarmak yerine onların verimli bir şekilde nasıl işletileceğine ve yönetileceğine kafa yormanızdır. Tabii halen elde kalan bir şeyler varsa…


Ne hazindir ki… Yüce Milletimizin Devleti yönetmesi için yetki verdikleri, kişi başına geliri artırmak için çalışmak, yoksulluk, açlık ve terörle mücadele etmek, yerine Milletle uğraşmayı marifet saymaktadırlar.


Gerçek şu ki; Tarım camiası ve Milletimiz kimin yatıp kimin çalıştığını, kimlerin hizmetkar, kimlerin “Kalem Efendisi” olduğunu çok iyi bilmekte ve takdir etmektedir. Tuhaf olan şudur ki.. Bu açıklamalarla aslında Devletin bir Bakanlığının başındaki insan diğer bir Bakanlığı töhmet altında bırakmaktadır. Devletin kurumları arasındaki uyumsuzluğu ve töhmet altında bırakılan Bakanlığın sessizliğini de Kamuoyunun takdirlerine bırakıyoruz…


Tüm Tarım Camiasına ve Türk Kamuoyuna saygı ile duyurulur.


 


Dr.Ahmet ERDURMUŞ


TZYMB Genel Başkanı